birsorubiryanıt Arşivinde Ara

birsorubiryanıt / ARADIĞINIZDAN FAZLASI

Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı

Bireysel Mutluluk ve Kapitalizm


Kapitalizm, bir sömürü düzenidir. 
İnsan emeğinin son damlasına kadar sömürüldüğü şeytani bir ekonomik sistemdir.

Başka bir söyleyişle modern köleliktir. 

Önce reklamlarla, indirimlerle tüketim özendirilir.
Daha çok tüket, daha çok harca...
Daha çok çalış.
Daha çok tüket, daha çok harca...
Daha çok tüket, daha çok harca...

Kısır bir döngü.

Üreten de sensin tüketen de sensin.

Ancak her geçen gün daha çok üretiyor, daha az kazanıyorsun.
Daha az kazanıyor, daha çok borçlanıyorsun.
Çünkü sistem sana daha çok tüket, daha çok harca diyor.

Çok harcarsan, çok çalışman gerekir.
Düşünmeye, sorgulamaya vaktin olmaz.
Kapitalizmin istediği de budur işte.

Düşünmeyen, sorgulamayan insanlar...

Çok harcarsan, çok borçlanırsın.
Çok borçlandığın için işini kaybetmekten korkar, kötü de olsa var olan sistemi desteklersin.
Kapitalizmin istediği de budur işte.

Bir gün mutlu olacağını düşünen çaresiz köleler..

Kısır bir döngü.

Kapana kısmış, kıstırılmış kitleler...
Modern köleler.

Kapitalizmin birinci tuzağı görüldüğü gibi tüketimdir.
''Daha çok tüket!''
Daha çok tüket ki daha çok bağımlı, daha çok köle ol.

Kapitalizmin ikinci tuzağı ise bireysel başarı, bireysel mutluluktur.
İşte bu yüzden de hep bireysel başarı öyküleri anlatılır.
Sistemi çözenlere bir noktaya kadar, fırsat tanınır.
O da haddini bilmek koşuluyla.
Tehlike arz ettiğinde ya da haddini bilmediğinde hemen kafası koparılır.
Eğer biraz dişliyse işbirlikçi yapılır, sisteme entegre edilir.

Ancak insanlar bilmezler ki bireysel mutluluk hiçbir zaman çözüm değildir.

Bir insan kardeşi açken, nasıl tok yatabilir?
Bir insan kardeşi çaresizlik içinde kıvranırken, nasıl gezip eğlenebilir?

Onun da kulpunu uydurmuş kapitalizm:
Bencil insanlar.

O da çalışsaydı... O da aklını kullansaydı... O da girişimci olsaydı...

Çözüm bireysel mutluluklar da değil, çözüm kesinlikle kitlesel, toplumsal mutluluklarda.

Bir lokma olsun, hepimizin olsun.
Ne birisi yerken öteki baksın, ne de yiyenin yediği boğazına takılsın.

Kamil BAKİ
Eğitimci-Yazar

Hiç yorum yok: